Biyogaz Saflaştırma Sistemleri
Biyogaz saflaştırma sistemleri, biyogazın içerdiği istenmeyen bileşenlerin (örneğin, kükürt ve nem) uzaklaştırılması için kullanılan sistemlerdir. Bu sistemler, biyogazın kalitesini artırarak daha verimli ve çevre dostu bir enerji kaynağı elde etmeyi amaçlar. Biyogaz saflaştırma sistemleri hakkında bilgi vermeden önce biyogaz nedir sorusuna cevap verelim.
Biyogaz isminden de anlaşılacağı üzere, biyolojik süreç ve prosesler sonucu ortaya çıkan yanıcı bir gaz karışımıdır. Oksijensiz bırakılmak (anaerobik ortam) suretiyle organik kütleden biyogaz adı verilen bir gaz karışımı ortaya çıkar. %50-80 metan, %20-50 karbondioksit bulunmaktadır. Biyogazda ayrıca düşük miktarlarda hidrojen, hidrojen sülfür, amonyak ve eser miktarda diğer gazlar da bulunur.
Doğada yaygın olarak görülen bu proses; örneğin bataklıklarda, deniz tabanlarında, sıvı gübre depolanan çukurlarda ve geviş getiren hayvanların işkembelerinde de gerçekleşir. Organik kütle bir dizi mikroorganizma tarafından biyogaza dönüştürülür. Bunun yanı sıra belirli miktarlarda enerji (ısı) ve yeni biyokütle oluşur.
Biyogaz, bu ayrıştırıcı mikroorganizmaların atık ürünleridir. Gaz bileşimi yani biyogaz kalitesi ayrıştırılan organik maddeye bağlıdır. Metan ve hidrojen oranı ne kadar fazlaysa, biyogazın kalorifik değeri ve yanıcılığı o kadar yüksektir. Metan, kaynama noktası -162°C olan renksiz ve kokusuz bir gazdır ve mavi renk alev olarak yanar. Metan ayrıca doğal gazın ana bileşenidir. Normal sıcaklık ve basınçta metan yaklaşık 0,72 kg/m3 yoğunluğa sahiptir. Karbondioksitin biraz daha ağır olması nedeniyle, biyogazın yoğunluğu biraz daha yüksektir, 1,15 kg/m3.
Hayvan çiftlikleri, pirinç çiftlikleri ve şehir katı atık depolama sahalarında biriktirilen çöplerin etkisiyle , atmosferik metan konsantrasyonu endüstri devriminden bugüne yaklaşık %150 oranında artmıştır. Metan atmosferdeki kimyasal süreçlerin bir parçası olması ve aynı zamanda güçlü bir sera gazı olması nedeniyle sera etkisine olumsuz etkide bulunmaktadır. Bu nedenle artan metan emisyonları, Dünya'yı güneşten gelen zararlı ultraviyole radyasyona karşı giderek daha savunmasız hale getirmektedir. İnsanoğlu 17. yüzyıldan beri biyogazın varlığından haberdar fakat biyogaz sistemleri ve tesisleri için kurulumlar 19. yüzyıl ortalarında başlamıştır.
Biyogazın endüstriyel ölçekte üretilmeye başlanması ile birlikte, içinde beher miktarda bulunan; gazın kalitesini düşüren, korozyona neden olan, insan sağlığını tehdit eden ve çevreye zarar verdiği bilinen gaz ve bileşiklerin arıtılması ve biyogazdan uzaklaştırılması gerekliliği doğmuştur. Quatro Proses 2015 yılından beri biyogaz prosesleri üzerine uzmanlaşmış kadrosu ile; müşterilerine biyogazın arıtılması, depolanması, nem alma sistemleri, biyogaz blowerleri tedariği ve biyogazın basınçlandırılması konularında hizmet vermektedir.